Çarşamba, Ağustos 12, 2009

yanlış zamanda yaşıyorum

bu zamanda yaşamak istemiyorum. bunu gözüme sokan o kadar çok şey var ki...elimde olsa çok yakın bir arkadaşımın da dediği gibi köyde hiçbir şeyden habersiz büyümek isterdim. o saflıkta kalmak az beklentili bir insan olmak. köydeki bir delikanlıya ölümüne aşık olmak. küçücük bir hayat sürüp mutlu ölmek isterdim. bugün çengelhandaki koç müzesini gezerken eski arabalara, motorsikletlere; ahşap çocuk arabalarına, oyuncaklarına bakarken öyle büyük bir pişmanlık duydum ki bu zamanda olduğuma. keşke ben de arkamda kalanlara o zamanlardan bakabilseydim. üzüldüm çok üzüldüm bu duruma. eski radyolar, daktilolar canımı o kadar çok yaktı ki. duramadım çıkalım burdan dedim.ağlamaktan korktum.şimdilerdeyse insanların kendine bile güveni kalmadı, hayata saygıları.evet kendimde bile görüyorum bunu hayata saygımız yok. var desek de yok bence o kadar çok günü geçip gönderiyoruz ki boş yere...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

dile gel